1980'lerin New York şehrinde, bir köpek ve bir robotun maceraları ve talihsizlikleri üzerine kurulu bu film, izleyicilere keyifli ve düşündürücü bir deneyim sunuyor. Film, teknolojiyle dolup taşan bir dünyada dostluk kavramının ne anlama geldiğini sorguluyor. Hikaye, bir köpek ve bir robotun tesadüfen karşılaşıp, birbirlerinin hayatlarını nasıl kökünden değiştirdiklerini gözler önüne seriyor. Kalabalık ve kaotik bir şehir olan New York'ta, bu beklenmedik ikili, günlerini sokaklarda gezerek, maceradan maceraya atılarak geçiriyor. Aralarındaki uyum, başlangıçta oldukça zorlayıcı olsa da, zamanla gelişen samimi dostlukları, izleyicilerin kalbine dokunuyor.

Film boyunca, köpek ve robot, şehir hayatının zorluklarıyla başa çıkarken, toplum tarafından dışlanmış olmanın getirdiği yalnızlık duygusuna karşı da mücadele ediyorlar. Bu ikili, hem eğlenceli hem de düşündürücü olaylarla dolu bir yolculuğa çıkarak, izleyicilere dostluk, sadakat ve aidiyet duygularının önemini hatırlatıyor. Robotun mekanik ve analitik dünyası ile köpeğin sezgisel ve duygusal doğası arasındaki çatışma, hikayenin derinliğini artırıyor ve izleyicilere farklı bir perspektif sunuyor. Bu film, 1980'lerin nostaljik atmosferini ustalıkla yansıtırken, karakterlerin içsel dönüşümlerine odaklanarak izleyicilere benzersiz bir film deneyimi vaat ediyor.