Babasının kaybının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Ridley ve annesi Gloria, Ridley'nin uzakta yaşayan dedesi Spencer'ın yanına, Batı Avustralya'ya taşınırlar. Oraya vardıklarında Spencer, Ridley ile bağ kurmayı denese de, tüm çabaları genellikle başarısız olur. Spencer, Ridley ile bir bağlantı noktası bulabilmek, belki de ortak bir ilgi alanı üzerinden ona yaklaşabilmek için çaresizce uğraşır. Ancak Ridley'nin, babasının kaybından dolayı yas tutma sürecinde olduğunu, bu sürecin onu hem duygusal hem de sosyal açıdan içine kapadığını göz ardı eder. Ridley, kapanmış kabuğunu kırmak ve dedesiyle bir ilişki kurmak için ne kadar çabalasa da genellikle bu çabaları başarısız olur. Bu hikaye, aile bağları, kayıp, yas ve umudun karmaşık duygularını anlatırken, aynı zamanda bireylerin zor zamanlarında birbirlerine nasıl destek olabileceğini ve birbirlerini anlamaya çalışırken hangi zorluklarla karşılaşabileceğini de gösterir.